NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
292 - (674) وحدثني
زهير بن حرب.
حدثنا
إسماعيل بن
إبراهيم.
حدثنا أيوب عن
أبي قلابة، عن
مالك بن الحويرث؛
قال:
أتينا
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم ونحن شببة
متقاربون.
فأقمنا عنده
عشرين ليلة.
وكان رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
رحيما رقيقا.
فظن أنا قد
اشتقنا أهلنا.
فسألنا عن من
تركنا من
أهلنا.
فأخبرناه.
فقال "ارجعوا
إلى أهليكم.
فأقيموا فيهم.
وعلموهم. ومروهم.
فإذا حضرت
الصلاة
فليؤذن لكم
أحدكم. ثم ليؤمكم
أكبركم".
[ش
(شببة
متقاربون) جمع
شاب. ومعناه
متقاربون في
السن].
{292}
Bana Züheyr b. Harb
rivayet etti. (Dediki): Bize İsmâîl b. İbrahim rivayet etti. (Dediki} Bize
Eyyûb, Ebu Kılâbe'den, o da Mâlik b. Huveyris'den naklen rivayet etti. Demişki:
Biz delikanlı, yaşça
biribirimize yakın bir takım gençler Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e
geldik de onun yanında yirmi gece kaldık. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) pek merhametli ve nâzik idi. Ailelerimizi özlediğimizi anlayınca bize
ailelerimizden kimleri bıraktığımızı sordu. Biz de kendisine haber verdik.
Bunun üzerine :
«Aileleriniz nezdine
dönün de, onların arasenda kalın! Hem onlara öğretin! kendilerine emir verin!
namaz vakti gelince İçinizden biriniz size ezan okusun; sonra en büyüğünüz size
imam olsun!» buyurdular.
(674) وحدثنا
أبو الربيع
الزهراني
وخلف بن هشام.
قالا: حدثنا
حماد عن أيوب،
بهذا الإسناد.
{….}
Bize Ebü'r-Rabî'
Ez-Zehrânî ile Halef b. Hişâm rivayet ettiler. Dedilerki : Bize Hammâd,
Eyyûb'dan bu isnâdla rivayet etti.
م(674)
وحدثناه ابن
أبي عمر. حدثنا
عبدالوهاب عن
أيوب. قال: قال
لي أبو قلابة: حدثنا
مالك بن
الحويرث أبو
سليمان قال:
أتيت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم في ناس.
ونحن شببة
متقاربون.
واقتصا جميعا
الحديث. بنحو حديث
ابن علية.
{….}
Bize bu hadîsi îbni Ebî Ömer
de rivayet etti. (Dediki): Bize Abdülvahhâb. Eyyûb'dan rivayet etti. Demişki:
Bana Ebû Kılâba söyledi. (Dediki): Bize Mâlik b. Huveyris Ebu Süleyman rivayet
etti. Dediki : Ben. bir takım kimseler arasında Resulullah (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem)'e geldim. Yaşça hepimiz birbirimize yakın gençlerdik...
Ve buradaki râvîleıin
ikisi de hadisi ibni Uleyye hadîsi tarzında rivayet etmişlerdir.
293 - (674) وحدثنا
إسحاق بن
إبراهيم
الحنظلي.
أخبرنا عبدالوهاب
الثقفي عن
خالد الحذاء،
عن أبي قلابة،
عن مالك بن
الحويرث؛ قال:
أتيت
النبي صلى
الله عليه
وسلم أنا
وصاحب لي. فلما
أردنا
الإقفال من
عنده قال لنا
"إذا حضرت
الصلاة فأذنا.
ثم أقيما
وليؤمكما
أكبركما".
[ش
(الإقفال)
يقال فيه: قفل
الجيش، إذا
رجعوا. وأقفلهم
الأمير، إذا
أذن لهم في
الرجوع. فكأنه
قال: فلما
أردنا أن يؤذن
لنا في الرجوع].
{293}
Bize İshâk b. İbrâhîm El
- Hanzalî rivayet etti. (Dediki) : Bize Abdülvahhâb Es - Sekafî, Hâlid-i
Hazzâ'dan, o da Ebu Kilâbe'den, o da Mâlik b. Huveyris'den naklen haber verdi.
Mâlik şöyle demiş:
Ben ve bir arkadaşım, Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e geldik. Onun yanından dönmek istediğimiz vakit,
bize şunu buyurdular :
«Namaz vakti geldimi
ezanı okuyun! sonra ikaamet getirin ve yaşça daha büyük olanınız, size imamlık
yapsın!»
(674) وحدثناه
أبو سعيد
الأشج. حدثنا
حفص (يعني ابن
غياث) حدثنا
خالد الحذاء،
بهذا الإسناد.
وزاد: قال
الحذاء: وكانا
متقاربين في
القراءة.
{….}
Bu hadîsi bize, Ebu
Saîd-i Eşecc dahî rivayet etti. (Dediki): Bize Hafs (yâni İbni Gıyâs) rivayet
etti. (Dediki): Bize Hâlid-i Hazza' bu isnâdla rivayet etti. O: «Hazza' Dediki
: Bu iki genç kıraat hususunda da birbirine yakın idiler.» cümlesini ziyâde
etmişdir.
İzah:
Bu hadîsi Buhârî
«Namaz» bahsinin müteaddid yerlerinde, «Kitâbü'I - Edeb» ve «Kitâbü'l - Cihâd»
da; Ebu Dâvûd, Tirimizi, Nesâî ve İbni Mâce «Namaz» bahsinde muhtelif
râvîlerden tahrîc etmişlerdir.
Mâlik b. Huveyris
(Radiyallahu anh) ile birlikde Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'e
gelen gençler Beni Leys b. Bekr kabilesine mensûbdurlar.
Bu hadîsin muhtelif rivayetleri
vardır. Bunların bâzısında: «Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e sefere
çıkmak isteyen iki kimse geldi.» deniliyor; diğer bâzılarında :
«Aileleriniz nezdine
dönün de, onların arasında kalın! Hem onlara öğretin ve emredin;» buyurdu.
Bellediğim yahut belleyemediğim bir çok şeyler daha söyledi ve :
«Benim nasıl kıldığımı
gördünüzse, siz de öyle kılın!» buyurdu.» denilmektedir. Daha başka ibare
değişiklikleri de vardır. Onun için Kurtubi: «Bu müteaddid lâfızların ayrı ayrı
iki hey'ete söylenmiş olması yahut bir hey'ete söylenmiş de nakil tekrarlanmış
olması muhtemeldir.» demişdir.